26 Ocak 2010 Salı

DELİ?

Deli kelimesi çok garibime gidiyo. (yada geliyo burada sıkıntı yaşıyorum.) Halbuki deli lakaplı arkadaşım var. Çokta severim kendisini. Ama anlamadığım bişey var. Delilik kıstasları neye göre belirleniyo? Şimdi sokakta gezen bi insanı kimse yadırgamaz ve deli demez. Dememelide zaten. Ama çıplak gezen birini gördük mü deli deyiveririz hemen. Peki ama nüdist ise nolcak? Yok adamın neyi benimsediği önemli değil. Çıplaksa deli giyinikse akıllı. Peki giyinik insanda evinde değişik böcek kafaları filan biriktiriyosa? Saçma ama olabilir. Ki bence bu çıplak insandan daha tehlikeli ve delidir. Çıplak eleman göze hitap etmez bi tek. Kim bilir belki eder.
Malumunuz en dünyanın en zeki adamlarından biri olan Einstein demiş ki : Delilik; aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir. O zaman bütün insanlar deli bu alman arkadaşımız akıllı. Einstein’a da gider yapmamım sebepleri var açıklıcam hemen. Çünkü, Einstein’a karşı tez olarak söylüyorum bunu, farklı farklı şeyler yapıp hepsinden de aynı sonucu beklemek en az yukarda ki kadar delilik içeriyo. Bence bi fark yok ikisinin arasında. İkisi de deli saçması. Bi de bu var akıllı insan saçmalamıyo sanki. Deli zaten o. Saçmalayacak tabi ki.
Toplum içinde yada böyle çocukken filan ayıplanırdık deli filan diyince. Televizyonda mesaj içerikli diziler olurdu hatırlarsınız, toplumsal mesajlar veren, Perihan Abla, Çiçek Taksi, Mahallenin Muhtarları gibi. Bunlar da bak burada böyle yaparsan yarında senin başına şöyle şeyler gelir dersi verilirdi. Ki iyi ki de verilirdi. Çok iyi diziler miydiler? Belki değillerdiler. Ama Bihter’in bu hafta kimle sevişecek olmasından daha şıklardı en azından. Neyse ince ince kopuyorum mevzudan. İşte bu dizilerde küçük bi çocuk “aaa bak deli!” dese biri uyarırdı onları ayıp söylenmez diye. Üniversite okumuş biri de hemen “Onlar deli değil. Ruh hastası.” derdi. Bence bu deliden daha kötü bi tanımlama. Böyle hasta deyince sanki iltihaplı, bulaşıcı gibi bişi geliyo hemen aklıma. Deli sevimli bi kelime yani bana göre.
Yalnız bide şunu ayırt etmek lazım. Benim burada bahsettiğim deli modeli, hani böyle sokakta gördüğümüz, kendi halinde, derdi olan ama çözemediğinden dolayı deliren insanlar. Mesela Kenan komutan. Garip bi örnek ama adam yöneticilere “pislik, sefil fare” diyebiliyo. Hani deliler saçmalıyodu. Adamın meselesi var. Derdi var kendince. Bu böyle bi örnekti sadece. Sevdiği kızla evlenemediğinden deliren biliyorum. Yada otobüs biletini paso diye gösteren. Gerçi benim de bi arkadaşım dolmuşa paso geçiyomu diye sormuştu. Deli miydi? Alakası yok. Gayet aklıselim adam işte. Oluyo böyle şeyler.
Osmanlı ordusunda en ön saflarda savaşanlara halk “Deliler” dermiş. Çünkü bunlar gönüllü gidiyolarmış en önde. Bu “deliler” ıslatılmış mermere tokat atarak eğitirlermiş kendilerini. Ve düşmana bi kere vurduklarında, ya öldürürlermiş ya da artık savaşamayacak duruma getirirlermiş. Bi savaşa gönüllü gitmek akıllı işi değil, ellerini mermerle silah haline getirmek hiç değil ama yine az evvel bahsettiğim gibi meselesi olan insanlar için problem de değil.
Konserler de şarkı dinlerken kendi jiletleyen yada poga yapıp sağındakinin solundakinin ağzı burnunu kıran, şişenin üstüne oturup ölmeyi beklemek suretiyle intihar etmeye kalkışan ( bu cidden olan bişi. Gazetelere filan çıktı. Kıçımdan uydurmuyorum.), komşulara ayıp oldu diye şiir yazan, duşta gündelik kıyafeti ve bet sesiyle şarkı söyleyen, bi gün bi uzay gemisinin onu alıp kaçıracağını düşünen insan deli değildir. Bunlar ruh hastasıdır. Bunlar iltihaplıdırlar, bulaşıcıdırlar. Amaçları, dertleri yoktur. Olmıcaktırda zaten.
Bence deli insan –aynen yukarda bahsettiğim gibi- meselesi olan, derdi olan ve bunları çözememiş olandır. Bizlerse, yani akıllı olanlar (ki benim kendi adıma öyle iddiam yok), belli ölçülerde çözüm üretebilmiş olanlardır. İşte tam burada sorulacak soruda şu: her şeye çözüm üretmekte çok iyi bişey mi? Sizi bilmem ama benim cevabım bazı noktalarda, bazı konularda delirmek çözmekten daha iyi. Her şeyi de bilmek iyi değil, mücadele edecek şeyler kalmalı. Felsefe yapmıyorum ama tercihim bu yönde. Azıcık delirin. Bişeycikler olmaz.
Saygılarımla.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder